Pages

Subscribe:

28 Ağustos 2011 Pazar

Horlama Sorunu Tedavisi, horlamadan Kurtulma Yolları

Özellikle eşler arasında ciddi sorunlara yol açan horlama aslında nelerin habercisi, horlama hastalık habercisi olabilir mi, insanlar neden horlar, horlamaya sebep olan nedenler nelerdir?
Horlama konumuza girmeden önce horlama nedir ve nasıl oluşur ondan bahsedelim.
Horlama Nedir ?
Burun ve özellikle ağŸız bölgesindeki darlıklara bağŸlı olarak uyku sırasında nefes alışı sırasında çıkan sese ‘€œhorlama’€ adı verilmektedir.
Yetişkinlerde Bilinen Horlama Nedenleri ? Horlamaya Neden Olan Sebepler?
Yetişkinlerde en önemli horlama nedenleri arasında, boğŸazdaki bademcikler, geniz eti ve dil kökü gibi dokuların aşırı büyük, yumuşak damağŸın sarkık ve küçük dilin uzun olması sayılmaktadır. Bu dokuların her nefes alış verişi sırasında titreşmesi horlamaya yol açmaktadır. Kırk yaşını geçen her dört erişkinden birinin sürekli olarak horladığŸı bilinmektedir. Bu çok ciddi tıbbi ve sosyal problemlere neden olabilmektedir.
Evlilikler tehlikede : En çok kimler horlamadan rahatsız olur ;
Kuşkusuz eşler uykusuz gecelerden sorumlu tuttukları horlayan partnerlerini uyandırmak için büyük mücadele vermekteler. Bu boğŸuşmanın fayda etmediğŸini gören çiftler ise çareyi önce yatakları, sonra da odayı ayırmakta buluyor. Son senelerde horlamanın en önemli boşanma nedenlerinin başında geldiğŸinin de altını çizmek gerekiyor.
Horlama Ciddi problemlerin Hastalıkların habercisi olabilir mi ?
Horlama, uyku esnasında nefes alıp vermenin durması şeklinde tanımlanan uyku apnesinin ilk belirtisi sayılıyor. Uyku apnesi ya da tıkayıcı türde horlama hastalığŸında, şiddetli horlamalar ancak kişinin nefes alamadığŸı kısa sürelerde kesiliyor. On saniyeden uzun süren apne nöbetleri, saatte yedi defadan fazla olursa ciddi sağŸlık problemlerine yol açabiliyor. Solunumun tamamen durduğŸu bu durumlarda kandaki oksijen oranı düşüyor ve kalp, kanı daha çok pompalamak zorunda kalıyor. Bu da yüksek tansiyonun yanı sıra kalpte ritm bozukluklarına ve kalp yetmezliğŸine yol açıyor.
Kişisel önlemler çok önemli
Horlamayı azaltmak için çoğŸu zaman bazı kişisel önlemler almak yeterli olabiliyor:
-Kilo, horlamayı arttıran faktörlerin başında geliyor. Çünkü kilo artışıyla birlikte yumuşak damak ve küçük dildeki yağŸ oranı da artıyor. Dolayısıyla fazla kilolardan kurtulmak çoğŸu zaman horlamayı da azaltabiliyor.
-Alkol, kas kontrolünün kaybolmasına ve kaslarda gevşemeye yol açıyor. Bu yüzden özellikle akşamları alkol alımından kaçınmak gerekiyor.
-Gevşeyen kaslar sırtüstü yatınca dilin arkaya kaymasına engel olamadığŸı için, yatağŸın baş kısmının yukarıda olmasına ve yan yatmaya dikkat edilmesi gerekiyor.
-Uyku ilacı ve sakinleştirici ilaç kullanımının yanı sıra aşırı yorgunluktan kaçınmak da horlamayı azaltıcı etkenler arasında sayılıyor.
Ne zaman doktora başvurulmalı?
Horlamayı azaltmak için kişisel önlemlerin yeteli olmadığŸı durumlarda bir Kulak Burun BoğŸaz Hastalıkları uzmanına başvurulması gerekiyor. Her pozisyonda ciddi şekilde horlayan ve/veya uykularında en az on saniye süren ve saatte en az yedi defa tekrarlayan apnesi olan hastaların tedavisi zorunlu hale geliyor. Muayene sırasında ağŸız ve boğŸaz bölgelerindeki anormallikler saptanıyor ve yapılan burun endoskopisi ile mevcut burun tıkanıklığŸının nedenleri aranıyor. Burada burun tıkanıklığŸının da horlamaya neden olabildiğŸinin altını çizmek gerekiyor. Dolayısıyla burun kemiğŸindeki eğŸrilik, özellikle alerjik reaksiyonlara bağŸlı büyümüş burun etleri ve rinosinüzit öncelikli tedavisi gereken sorunlar arasında bulunuyor. Alerjik rinite bağŸlı büyümüş burun eti olan hastalara uygulanacak basit bir alerji tedavisi de horlamaya son verebiliyor. BoğŸaz bölgesindeki anormalliklere bağŸlı horlama ve uyku apnesi spesifik tedavi gerektiren bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Neden Somnoplasti?
Klasik cerrahi yöntemlerin ve lazerin başarı oranının yüzde 70’lerde kalması ve ameliyat sonrası ağŸrıların bazen 1 aydan fazla sürmesi, bilim adamlarını yeni tetkikler aramaya itiyor. Bu çalışmaların sonucunda ulaşılan son nokta olan somnoplasti, son derece ağŸrısız, sızısız ve en önemlisi kansız bir şekilde hastayı sorunundan kurtarmakta. Ameliyattan bir saat sonra hasta yemeğŸini yiyebildiğŸi gibi işinin başına dönebilmekte.
Somnoplasti nedir?
İstenilen bir bölgede doku hacmini azaltmak için radyofrekans dalgalarının ısıtma özelliğŸinden faydalanarak yapılan somnoplastide, 300 ila 1000 Kbz arasındaki radyofrekans dalgaları sinir uçlarına zarar vermeden yumuşak dokuda bir hipertermi (yüksek ısı) meydana getiriyor. Düşük güçte, alçak voltajda ve ortalama 75-85 derecede kullanılan somnoplasti, yumuşak damak ve küçük dile bağŸlı horlamalarda kullanılan hızlı, basit ve etkili bir cerrahi metot olarak tanımlanıyor. Yumuşak damak mukozası altına uygulanan radyofrekans dalgaları, ortalama 85 derecede koagülasyon meydana getiriyor. Daha sonra hücre ölümü, yani nekroz oluşuyor. Ardından yumuşak damak hacmi azalıyor. Oluşan bu nekroz alanlar, 4-6 hafta içinde yok oluyor ve yerlerini skar dokusuna bırakıyor. Böylece yumuşak damakta bir gerilme ve setleşme meydana geliyor.
En konforlu tedavi Somnoplasti
Horlama tedavisinde maalesef mucize tedavi yöntemi bulunmuyor. UPPP ya da lazer yöntemlerinde başarı oranı en iyimser istatistiklerde yüzde 70 ila 75’lerde bulunuyor. AğŸrı ve kanama risklerinden dolayı ikinci seans lazer hastalara oldukça zor öneriliyor. Horlama, savaşılan bir düşman olarak kabul edildiğŸinde, tıbbın elindeki cephane birçok silahtan oluşuyor. Bu silahlardan en konforlusu ise somnoplasti olarak karşımıza çıkıyor. AğŸrısız, sızısız ve kansız, yan etkisi olamayan bu tedavi yöntemi, hastanın en fazla iki saat sonra günlük hayatına dönmesini sağŸlıyor. Somnoplasti lokal anestezi altında, poliklinik şartlarda 15-20 dakikada gerçekleştiriliyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder